Şehirdeki insanlar
yeni yeni uyanırken, sabah erken kalkan Burak yürüyüşe çıkmıştı. Haftada en az
dört gün sabahları yürüyordu. Artık gençlik yılları geride kalmıştı ve vücuduna
iyi bakması gerekiyordu. Sabah gün ağarırken uyanıyor, sporun arkasından
erkenden iş yerini açıyordu. Burak inşaat malzemeleri satışı yapıyordu ve
müşterileri çoğunlukla müteahhitlerdi.
Aynı saatlerde
Korkut sabah güneşini görmek bir tarafa dursun derin uykusuna daha yeni
geçmişti. Akşam yatmaz sabah kalkmaz denilen insanların bayrağı Korkut' da idi.
Sabaha doğru yatınca genellikle öğlen saatlerinde uyanıyordu. Korkut
üniversitede tekstil mühendisliği okumuştu. Kadın kıyafetleri üreten bir
tekstil atölyesi sahibi olmuştu. Müşterileri büyük alışveriş merkezlerindeki
tanınmış firmalardı.
Burak’ın iş yerine eski müşterilerinden biri gelmişti. Mehmet Bey yirmi beş senelik müteahhitti. Onlarca projesini tamamlamıştı. Her projesinde işini taahhüt ettiği sürede tamamlar ve vakit kaybetmeden bir sonraki projesine geçerdi. Ödemelerini de uzun vadede ama düzgün yapardı. Burak şimdiye kadar kendisini hiç ödeme sormak için aramamıştı. Çünkü her zaman vadesinden önce ödeme yapardı. Mehmet Bey o gün çok büyük bir projesi olduğunu ve çok kısa sürede bitirmesi gerektiğinden bir ortak aradığını söylemişti. Bunun içinde güvenilir olduğundan dolayı Burak’la çalışmak istediğini belirtti. Burak’ın yatırım olarak göze alması gereken rakam tam olarak yıllık cirosunun iki katı idi. Cirosu tek bir işle iki katına çıkacaktı. Teklifin akşamında bu şekilde hayaller kurarak uykusuna daldı. Ertesi sabah uyandığında hızlıca yataktan çıktı ve eşiyle kahvaltısını yapıp iş yerine gitti. Sakince teklifi yine düşündüğünde bir anda o kadar yüksek işe girdiğinde alacağı risklerin fazlalığını net olarak gördü. Ödeme taksitlerinin her biri aylık cirosu kadardı. Ödemeler aksadığı zaman en fazla iki ay içinde iş yerini kapatmak zorunda kalacaktı. Bu riskleri sabahın dinginliğinde daha net olarak görmüştü. Mehmet Bey ile konuşarak teklifi için teşekkür etmiş ve her zamanki gibi çalışmaya devam etmeyi önermişti.
Hafta başı
olduğundan Pazartesi sendromunu sonuna kadar yaşayan Korkut iş yerine saat
ikide geldi. Gelen müşterilerinin
sinirli tavırlarını konuşmasıyla yatıştırmayı bilmişti. Annesinin de dediği
gibi şeytan tüyü vardı bu çocukta. Şeytan tüyünün farkında olan Korkut bunun
tüm nimetlerinden faydalanmayı görev edinirdi. Müşterileri mallarını akşam
almalarına ikna ederek gönderdi. Korkut; “İnsanları bu kadar çabuk
yönlendirebilen başka kimse var mı?” diye düşündü. Yine işler iki saat içinde
yoluna girmişti.
Atölye kapısına
büyük bir siyah minibüs yanaştı. Bir süre sonra içeriden kocaman şapkalı, kısa
etekli, ağır makyaj yapmış bir kadın, şoförün elinden tutarak indi. Kadın
atölyenin içine girdiğinde o atölyenin sahibi olmuştu. Etrafa küçümseyen
gözlerle bakarak yürüdü ve sekretere randevusu olduğunu belirtti. Tam o sırada
Korkut masasından kalkarak odasının kapısına gelmişti. “Buket Hanım hoş
geldiniz” diyerek Buket Hanımı odasına aldı. Buket Hanım'ın kendi markasıyla
yurt içinde on beş, yurt dışında ise dört noktada kıyafet satış mağazaları
bulunmaktaydı. Buket Hanım Korkut’un odasında da hakimiyetini anında kurdu.
- “Korkut’cuğum,
geçen aldığımız ürünler çok başarılı oldu.” dedi.
Korkut’un bu tekstil işini çok iyi bildiğini ve dikişlerdeki maharetlere inanamadığını belirtti. Korkut’un keyfine diyecek yoktu. Gerçi teslim ettiği ürünlerin henüz ödemesini alamamıştı. Bir an bu aklına geldi ve duraksadı. Bu sırada Buket Hanım Balkanlardan sonra Rusya’da da dört mağaza açmak istediğinden bahsetti. Korkut lafın nereye geleceğini hemen anlamıştı. Buket Hanım fazla uzatmadan sözü ortak olmak istediğine getirdi. Gereken tutar Korkut’un yıllık cirosuna eşdeğerdi. Korkut bugünün çok önemli bir gün olduğunu anlamıştı. Zaten cirosu kadar bir miktar gerekmekteydi. Şu anda nakit akışındaki sorunu bankalarıyla kolaylıkla çözebilirdi. Buket Hanım ofisten ayrılmaya yeltendiğinde onu durdurarak kendisiyle çalışmak istediğini belirtti. Ertesi gün anlaşmalar yapılarak gerekli krediler alındı. Para ortak şirket hesabında toplanarak yurt dışına aktarıldı. Daha sonraki günlerde Buket Hanım yurt dışından sürekli olarak mağaza dekorasyon fikirleri ve koleksiyon önerileri almak üzere Korkut’u aradı. İşleri Rusya’ya gitmeden idare ettirebilmesi Korkut’u çok da sevindirmişti. Bende gelebilirim oraya dediyse de Buket Hanım şu anda gerek olmadığını sonra onun enerjisine ihtiyacı olduğunu belirtmişti. Bu şekilde geçen iki ayın sonunda Buket Hanımdan gelen telefonların arkası kesildi. Telefonuna ulaşılamıyordu. Türkiye’deki şirketini aradığında ise, 2 ay önce tüm firmaların yabancı bir ortaklığa satıldığı ve Buket Hanımın yetkili olmadığı cevabını aldı. Dünyası başına yıkılmıştı. Dolandırıldığını hemen anladı ve gerekli mercilere başvuruda bulundu. Fakat iki ay boyunca hiçbir sonuç alamadı. Bu sırada iki aydır banka taksitlerini ödeyemediğinden tüm hesapları donduruldu ve artık banka avukatları odasında beklemeye başlamıştı. Şeytan tüyü nedense bu insanlara etki etmiyordu.
Hayat tepkilerimize göre bize yanıt veriyorsa; doğru tepki için düşüncelerimizi toparlamalıyız. Düşüncelerimizin nasıl çalıştığını bilmeden, kurallarına hakim olmadan, andaki seçimlerimizi toplam faydaya yönelik belirleyemeyiz. O zaman nasıl düşündüğümüzü bilmemiz bu hayatta hataya düşmemizi engelliyor. Deneyimsel Tasarım Öğretisinin başlangıç eğitimi “Kim Kimdir” ile nasıl düşünüyoruz keşfedebiliriz. O zaman daha güçlü kararlar almak çok da zor olmayabilir.
What
is Risk?
The people in the city were
still sleeping. Oliver woke up early in
the morning and went for a walk. He walked in the mornings at least four
days a week. His youth years were over and he needed to take good care of his
body. He would wake up at dawn and open his office early after his daily
exercising. Oliver was selling
construction materials and his customers were mostly contractors.
Meanwhile, on the other side
of the city, Liam fell into a deep sleep,
far from seeing the morning sun. He was exactly the leading representative of
those who stay up at night and wake up in the morning.
Since he went to bed towards
the morning, he usually woke up around noon. Liam studied textile engineering
at College. He owned a textile workshop producing women's clothes. The
customers were big companies involved in large shopping transactions.
One of Oliver's regular
customers came to his workplace. Mr. Jackson was a contractor for
twenty-five years. He had completed dozens of projects. He would complete
projects within the promised time and move on to the next project without
wasting time. He would make his payments
properly, but in the long term. Oliver had never called Mr. Jackson to ask for
payment before. Because he always paid before the due date.
Mr.Jackson said that he had
a very big project and that he was looking for a partner because he had to
finish it in a very short time. He stated that he wanted to work with Oliver
because he was reliable.
The amount Oliver had to
invest was exactly twice the company's turnover. He could double his profit with that offer.
On the evening before he had to make a decision, he fell asleep with these
sweet dreams. He had to make a decision, Oliver fell asleep with these sweet
dreams.
When he woke up the next
morning, he quickly got out of bed, had breakfast with his wife and went to
work. When he calmly thought about the offer again, he suddenly saw clearly the
excess of risks he would take when he took such a big job. Each payment installment
was equal to his monthly turnover.
If payments were delayed, he
would have to close his business within two months at most. He was able to
recognize these risks more clearly in the stillness of the morning. He talked
to Mr. Jackson, thanked him for his offer and suggested that we continue
working as usual.
Liam, who was experiencing
Monday syndrome to the fullest as it was the beginning of the week, arrived at
work at two o'clock in the afternoon. He
knew how to calm the angry attitudes of his customers with his speech. As his
mother said, this child had the luck of the devil.
Aware of his ability to
solve problems and be soft-spoken, Liam took it upon himself to take full
advantage of these qualities. He sent the customers away by convincing them to
pick up their goods in the evening.
Liam; “Is there anyone else
who can manipulate people so quickly as I can?” he thought. Once again, things
were back on track within two hours.
A large black luxury vehicle
approached the workshop door. After a while, a woman with a big hat, short
skirt, and heavy make-up got out, holding the driver's hand. When the woman
entered the workshop, she became the owner of the workshop. She walked away,
looking around arrogantly, and told the secretary that she had an appointment.
Just then, Liam got up from
his desk and ran to the door of his room. “Welcome, Ms. Ava,” he said and took
gently into his room. Ms. Ava had
clothing stores under her own brand in fifteen locations in the country and
four locations abroad. She immediately established her dominance in Liam's
room.
“My dear Liam, the products
we purchased recently from here were very successful.” She said.
She added that Liam knew this textile business very
well and could not believe the skill in sewing. Liam was in great mood.
Although he had not yet received payment for the products he delivered. This
occurred to him for a moment and he hesitated. Meanwhile, Ms. Ava mentioned
that she wanted to open four other stores in Russia after the Balkans.
Liam immediately understood
where this was going. Without further ado, Ava said she wanted to be a partners
with him. The amount required for the partnership was equivalent to the annual
turnover of Liam's workshop.
Liam understood that today
was a very important day. In fact, an amount equal to its turnover was
required. He could easily solve his current cash flow problem with a bank loan.
When Ms. Ava tried to leave the office, he stopped her and stated that he would
definately love to work with her.
The next day, agreements
were made and the necessary loans were obtained. The money was collected in the
joint company account and transferred abroad. In the following days, Ms. Ava
constantly called Liam from abroad to get store decoration ideas and collection
suggestions.
Liam was very happy that he
was able to manage the business without going to Russia. Although he said that
he could come there too, Ms. Ava stated that it was not necessary for the time
being, she would need his
energy soon.
At the end of two months
like this, the phone calls from Ms. Ava paused. Her phone was unreachable. When
Liam called the company in Turkey, he got the answer that all the companies
were sold to a foreign partnership 2 months ago and that Ms. Ava was not
authorized. Then he realized that he had
been defrauded and applied to the necessary authorities.
His dreams turned to a
nightmare. But he could not get any results for two months. Meanwhile, since he
could not pay his bank installments for two months, all his accounts were blocked
and he was now waiting in the bank
lawyers' room. For some reason, the devil luck didn't have any effect on these
people.
If life responds to us
according to our reactions; We must
gather our thoughts for the right response. Without knowing how our thoughts
work and mastering their rules, we cannot determine our current choices for the
total benefit.
Knowing
how we think then prevents us from making mistakes in this life.
We can discover how we think
with the “Who is Who” training of
the Experiential Design Teaching. Then it may not be so difficult to make
stronger decisions.
Aşırılıkdaki bedel insanın kıvamını bozar...güzel yazı elinize sağlık...
YanıtlaSilBedeli olan insanı saptırmak zor oluyor
YanıtlaSilBilinci açık olanla egosu aktif olanın farkı…
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
Gündüz insanı olmanın hesap edilemeyen faydaları, seni bilinç kapalılığınsan dolayı oluşabilecek tüm zararlardan esirgiyor..
YanıtlaSilKeşke insanoğlu karar vermeden önce her şeyi enine boyuna düşünebilmeyi öğrenebilseydi...
YanıtlaSilAndaki tepkiler davranışı belirler in en güzel örnekleri…Ne güzel kaleme alınmış, emeklerinize sağlık 🌺
YanıtlaSilAnlık kararlar insanda telafisi mümkün olmayan yaralar açarlar bu öykünün sonunda da bunu görüyorum .Oysaki ani karar vermeden önce enine boyuna irdelemek gerekir hataya düşmemek için
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilAn ile toplam arasındaki seçimimiz hayatımızın tümünde olacak. Seçimin farkında olarak düşünebilmeyi nasip etsin rabbim
YanıtlaSilçok güzel hayatın içinden bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSilSebep odaklı yaşamak…
YanıtlaSilSeçimlerimizin önemini anlatan çok güzel bir yaz olmuş :) Kaleminize sağlık…
YanıtlaSilİnsan başarılı olduğunda övündüğü kendisi , her şeyi kaybettiğinde suçlu hep başlasını gördü. Hayatımıza uygulayabileceğimiz bir sürü strateji vermişsiniz elinize sağlık. Fırsat gibi gözükenler gerçekten fırsat mı? Almaya gelen fırsat olur mu ?
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilİnsanın bu hayatta en büyük yanılgılarından bedelsiz
YanıtlaSilElde edebileceği ya da ona verilenlerin bedelsiz onda kalabileceği
Silİnsanın istekleri muhakeme yapmasına engel oluyor. Mantıklı düşünemeyen insan kaldıramayacağı riskler alıyor. İstekleri sınırlamak ve kontrol altına almak önemli
YanıtlaSilElinize sağlık güzel yazı olmuş, günümüzde ticarette sıklıkla yapılan sonu genelde hüsranla biten hatalar.
YanıtlaSilGenelde insanlar doğuştan getirdiği özelliklerinin avantajlı kısımlarını kendinden bilir, çok iyi ilişki kurabilmeleri gibi . Ama bunlar insana yetmez kendinde olmayan ozellikleride kendisine katması lazim. Yoksa hayatta ilerleyemez.
'Hayatımın fırsatı geldi, bu işi asla kaçırmamalıyım' 'Bir daha böyle büyük indirim olmaz istediğim bütün kıyafetleri almalıyım' 'Böyle güzel kızı bulamam, hemen hamle yapmalıyım' Farklı konular ama özünde benzer cümleler. İnsanın duygularını aktifleştiren, haddini aşan işlere girişmesi er ya da geç onun zararına olacaktır. Elinize sağlık
YanıtlaSilİrdeleyerek düşünenlerden olabiliriz inşAllah,elinize sağlık..
YanıtlaSilSabahın bereketi hayatın her anına yansıyor. Bilinç açılıyor doğru kararlar alıyor insan.
YanıtlaSilseçim, irdeleme, toplam fayda - haz ikilemi gibi birçok önemli konuya değinilmiş. elinize sağlık.
YanıtlaSilhayatta kuyumuzun derinliğine değil ipimizin uzunluğuna bakmak lazım... elinize sağlık.
YanıtlaSil