Ana içeriğe atla

HARUN HANGİ MUSA'NIN SESİ OLDU

Hayatın Seçimler üzerine olduğunu ve doğru yerde durmanın önemi irdelendi.



Biz insanlar farklı sebeplere sabır gösterebiliriz. İnsanların duygusal dayanaklıkları, yaşadıkları ile doğru orantılı artar ya da azalır. İnsanlar, uğruna bedel ödediği ne varsa ona düşkünleşir. Bir annenin gebeliğinden başlar evladına düşkünlüğü. Doğduktan sonra da devam eder. Gecenin bir yarısı ufacık evladından bir hırıltı gelse anne hemen müdahale eder. İşinde yoğunlaşan insan emeği yüksek olan kişi de aynıdır. İşin akışında ufak bir sallantı olsa hemen o konuda düzeltici ve önleyici bir adım atar. Olaylardan ders çıkartır ve hayatta atacağımız adımlara kefil olurlar. Zıttında da bazı insanlar vardır. İş yerinde patronun işleri kötü gitse umurunda olmaz. İşler iyiyken bana ne yaptı der. Hayat da bu tip zıtlıklarla dolu ve birçoğuna şahit tutuluruz. Bazılarına da şahit tutulmayız. Yanı başımızda  gerçekleşen olaydan bir ders çıkarabildiğimiz gibi aksine ders çıkartmadığımız olaylarda yine yanı başımızda gerçekleşir.

 

Bazı olaylar vardır. Göz çeksen de duymak istemesen de etkilenirsin... Ortak acılar vardır. Ortak değerleri olan her insanın ortak mutlulukları olduğu gibi... Ağlayan bir yaşlı görmek üzer ama ağlayan çocuk görmek daha da üzer. Çocuğuna kötü davranan bir babayı kınarız. Yaşlı olan dedesine kabalaşan o ergene kızarız. Otobüste kız kardeşimize omuz atılarak geçilse rahatsız oluruz. Bastonuyla zar zor yürüyerek otobüse bindiğinde kalkıp yer vermeyen gence, yandan bir bakış atarız. Bunu yapmak zaten zorunlu olandır. Aksini konuşmayız bile.

 

İsrail’de yaşananlara tribünden heyecanlı bir maç izler gibi seyirci kalanlar var. Bir de seyirci bile olmayan umursamayanlarımız var. Bazılarımız da elinden gelen tepkiyi göstermeye çalışıyor. Protesto adına bildiği tüm yollara başvuruyor... Ne oldu bize? Biz olayları yemek masasında ana haber bülteninde verilen bir haber düzeyinde dinler olduk. Hatta yine mi aynı şeyler değiştirin kanalı dediğimiz insanlara döndük. Biz ne yaparsak yapalım. Biz sadece kendi hedeflediğimiz sonuçlara göre sebepler oluşturmaktan ileri gitmiyoruz. Sonunda bir hüküm gerçekleşecek. Bunun için biz sadece taraf seçiyoruz. Hayat devam ediyor diyenler ya da hiçbir eksikliği yokken kendisine dert edinen insanlar oluyoruz.

Her ne dersek diyelim yaşanan olaylar arşa değdi ya da geçti... Bunun muhakkak bir karşılığı var... Elbet bu çıkışın bir inişi olacak. Her başlayan bitecek. Bu zülüm bize çok şey öğretiyor. Gazze, açık öğretim okulu gibi. Her olayda yasasal cevaplarla karşılaşılıyor. Daha önce şahit olmadığımız birçok harekete şahit oluyoruz.

Tarih tekerrürden ibarettir derler. Evet, çünkü biz insanlar, bu hayatta yaşananlardan deneyim çıkarmadığımız sürece aynı olaylar tekrar edecek.

O zaman her Firavun'un bir Musa’sı var. Her Musa'nın da bir Harun’u var.


      


ABD deniz subayı Aaron Bushnell, asker Harun kimin için dile geldi. Kimlerin duymayan kulaklarına Özgür Filistin dedi... Hem de son nefesini verirken...




‘’Hangi büyücünün asasını yutacak o son duruşu?”

Bir insan neler görmüş neye şahit olmuş olabilir ki? Bir insan istifa etse, kınamak için protesto etse olmaz mıydı? Bunların çözüm olacağına inansa yapabilirdi. Ama daha fazlasını yapıp herkesin ilgilenmesi için kendini feda etti. Bir Musa var o firavunu yerinden edecek. Belki o Musa sensin, sensin ya da sensin. Ya da hepimiziz. Hayatta doğru yerde durmak önemlidir. Aksinde de zulüme karşı sessiz kalmaktan daha yanlış bir seçim olmaz.  İnsan bildiğinden sorumludur... Artık öğrendik ki kim nerede duruyor.

Harun, kendi değerlerine, bildiklerine göre mücadele etti. Kendine ait olan ne varsa zulme karşı durmak için geride bıraktı... Eğer bunu bir Müslüman yapsaydı, Cehennemlik olurdu... Ama cahil olan yaptığında (her şeyin en doğrusunu RAB bilir...) şehit bile olabilir.

Gazze de yaşananlarda tüm insanlık adına bir pay var. Biz o acı pay içinden ne kadarını alabiliriz. Bu pay alımından, ne Gazze’nin ne Gazze halkının bir ihtiyacı yok… Filistin’de ki zülüm elbet bitecek. Bittiğinde o yastığa kafasını rahat koymak isteyen her vicdan sahibinin ihtiyacı var. Gerçekten herkes neyin ne olduğunu gördü. Hz.Musa tüm halkı Kızıldeniz’i geçince tekrar yere vurdu asasını. Çok yaklaşmıştı Firavun'un ordusu. Az sonra Hz.Musa ve tüm kavmini yok edebilecek şekilde denizden çıkabilirlerdi. Ama son asker daha denize girmemişti. O da denize girince, işte o zaman deniz Firavun'un ve askerlerinin üstüne kapandı. Hala son asker denizin kenarında duruyor. Hala zaman var ama her an kapanabilir. Ne yapılacaksa artık son saniyeler… Çünkü hayat tekerrür eder yinelenir.

 






Which Moses’ Voice Was Aaron?

We humans can be patient for different reasons. People's emotional resilience increases or decreases in direct proportion to the situations they experience. People become fond of whatever they pay a price for. A mother's devotion to her child begins with her pregnancy. It continues even after birth.

If her little child wheezes in the middle of the night, the mother intervenes immediately. A person who concentrates on his work is the same as a person who puts in a lot of effort. Even if there is a slight wavering in the flow of work, he immediately takes corrective and preventive steps in that regard. They learn from events and vouch for the steps in life.

There are also some people who are the opposite. He doesn't care if things go badly at work. He asks, "How did my boss help me when things were going well? Why should I tire myself out in this difficult time?" In life, many of these types of contradictions are witnessed, and some are not. Just as we can learn a lesson from the events that happen right next to us, on the contrary, events that we do not learn from happen right next to us too.

There are some events. Whether you look at it or don't want to hear it, you will be affected... There are common pains. Just as every person with common values ​​has common happiness... It is sad to see an old person crying, but it is even sadder to see a crying child. We condemn a father who mistreats his child. We also get angry at that teenager who is rude to his older grandfather. We would be disturbed if our sister was passed over on the bus. We cast a resentful glance at the young man who does not get up and give a seat to the old man who gets on the bus, barely walking with his cane. Doing this is already mandatory. We don't even talk otherwise.

There are those who watch what is happening in Palestine as if they were watching an exciting match from the stands. Then there are those of us who are not even spectators and don't care. Some of us are trying to react as best we can. He uses all the methods he knows to protest... What happened to us? We listened to the events at the dinner table at the level of news given in the main news bulletin. No matter what we do. We do nothing more than create reasons based on the results we aim for. Finally, a judgment will come true. That's why we're just choosing sides. We become those who say life goes on or those who worry about themselves when there is no shortage of them.

Whatever we say, the events that have happened have now gone beyond the limits... There will definitely be a response to this... Of course, this rise will have a downturn. Everything that starts will end. This oppression teaches us a lot. Gaza is like an open school. In every case, legal responses are encountered. We are witnessing many movements that we have not witnessed before.

They say history repeats itself.

Yes, because as long as we humans do not draw experience from what happened in this life, the same events will repeat. Then every Pharaoh has a Moses. Every Moses also has an Aaron. The brother to support him.

US naval officer Aaron Bushnell, for whom soldier Aaron spoke. He said "Free Palestine" to the ears of those who could not hear... And while he was breathing his last breath... Aaron's last stand will swallow which wizard's staff.

What could a person have seen and witnessed? Wouldn't it be possible for a person to resign and protest to condemn? If he believed that these would be solutions, he could do it.

But Aaron did much more and sacrificed himself to attract everyone's attention.

There is a Moses who will overthrow the Pharaoh. Maybe that Moses is you, or maybe we are all. It is important to stand in the right place in life. Otherwise, there would be no wrong choice than remaining silent against oppression. A person is responsible for what he knows... Now we have learned  where the evil stands.

Aaron fought according to his own values ​​and what he knew. He left everything that belonged to him behind to stand against oppression... If a Muslim did this, he would be destined for Hell... But when an ignorant person does it (the LORD knows best of everything...) he may even become a martyr.

All humanity has a share in what happened in Gaza. How much of that painful share can we get? Neither Gaza nor the people of Gaza need anything from this share purchase... The oppression in Palestine will surely end.

When it's over, every conscientious person who wants to lay their head comfortably needs that pillow. Everyone really saw what was what. When all his people crossed the Red Sea, Moses struck the ground again with his staff. Pharaoh's army was very close. They could soon emerge from the sea to destroy Moses and all his people. But the last soldier had not yet entered the sea. When he entered the sea, the sea closed over Pharaoh and his soldiers.

Still the last soldier stands by the sea.

There's still time but it could close at any time.

Whatever is to be done is now in the last seconds...

Because life repeats itself.  From the River to the Sea ...


Yorumlar

  1. Anlaşılan bu süreç herkes tarafını belli edene kadar devam edecek. Sadece hak edenler kızıldenizi geçerken, hak edenler de boğulacak. Bugün neyi seçip neye yaklaştığımız o yüzden çok önemli. Yazıda çok net ifade edilmiş. Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  2. Bu dünyada herkes hak ettiğini yaşıyor. Sizde böyle bir yazı kaleme alarak, ortaya birşeyler koymuşsunuz umarım hak ettiğiniz sonucu elde edersiniz. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Herkes hayatı boyunca bir seçim yapar kimisi Musa'nın tarafını seçer kimisi Firavun'un tarafını seçer. Hala seçim yapmayan taraflar var ki zulüm devam ediyor. Filistin turnusol kağıdı derken insanların yapacağı iman inkar arasındaki bir seçim. İbrahim'in ateşini söndürmese bile Karıncanın ağzındaki su ile yaptığı seçim. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Kaleminize sağlık. Bilinç açan yazı olmuş

    YanıtlaSil
  5. Herkes bir seçim yapar...

    YanıtlaSil
  6. Gülcan Karademir24 Mayıs 2024 05:30

    Gerçeği söylediniz..👏👏

    YanıtlaSil
  7. Herkes bundan sonra durduğu yere göre bir akıbet yaşayacak.

    YanıtlaSil
  8. Uyananlardan olabilmek umuduyla...

    YanıtlaSil
  9. Doğru tarafta ve doğru tatafın hakkını verebilenlerden olmak dileğiyle..

    YanıtlaSil
  10. Herkes gerçeği bilmek ister fakat söyleyemez gerçeği söylediğiniz için teşekkürler .

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel bir anlatım👏. Bir amerikan askeri olarak gerçeği farketmek ve kendince bir tepki vermek. Bu farkındqlığın çok az olduğu bir zamanda hem de. Ecnebiler daha açık bilinçli olabiliyir

    YanıtlaSil
  12. Sahteliğin içinde yaşayan gerçeklere kör olur

    YanıtlaSil
  13. Zulme karşı duran insanlar için, hala vicdanı olan insanlar için…

    YanıtlaSil
  14. Ariel Şaron bundan beter birfiravundu... Sonunda imaj atağı ölümü oldu.. Herkes sırasıyla

    YanıtlaSil
  15. Elbet bir Musa sağ kalacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Musa o güçlükte doğruyu söyledi. Şu an doğruyu söyleyen herkes Hz Musa ya namzet etmektedir

      Sil
  16. İnsanlar yapıp ettiklerinin karşılığını mutlaka alcak öyle yada böyle …

    YanıtlaSil
  17. İnsan bu kadar haksızlık karşısında hala nasıl sunabilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar çıkarlarına göre hareket ediyor... Normal ya da anormale göre... İlkesi duruşu olmayan insan gücün karşısında el pençe divan duruyor

      Sil
  18. Bu kadar net bir durum karşısında Dünya hareketlendi bizim fırın hala abi cola soran oluyor... Satmazsam nasıl işçi maaşını öderim diyor.... Akıl tutulması

    YanıtlaSil
  19. Firavunu karşı çıkmaktan korkan firavundan da aşağı da bir yeri var her iki dünya da

    YanıtlaSil
  20. Binlerce yıl geçmiş bizler hala değişmeyen aynı karakterleri konuşuyoruz... Demek hala aynı hataları yapmaya devam ediyoruz....

    YanıtlaSil
  21. Tarihî bilmeden neyin neden olduğunu bilemeyiz... Duruma göre cevap veririz... tarihi yazanlar bize ne kadar doğrusunu aktardı?

    YanıtlaSil
  22. Ariel şaron denen bir firavun vardı şimdi ki Firavun bile onunla kıyaslanamaz... Ne ölümdü.. Ariel Şaron nasıl acılar içinde yavaş yavaş öldü... Gaybi bilmem ama içimizi sogutacak bir ölüm bu kişiyi bulursa şaşırmayız

    YanıtlaSil
  23. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  24. Örmen dedi ki...
    Lut kavmini hatırladıkça Lut gölü aklımıza gelir... Firavun diyince de son dakika pişmanlıkları ile meşhur olması...

    5 Temmuz 2024 13:01

    YanıtlaSil
  25. Merhaba, insan kendine anlatılan gerçeklerin öylesine anlatıldığını sanıyor..

    YanıtlaSil

  26. Kaleminize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş. Aslında değişen pek bir şey yok, sınav devam ediyor. Senin tarafın neresi? Tepkin nasıl? Şu Anki tepkilerin geleceğini belirleyecek. Rabbım bize doğru tepki verenlerden eylesin, doğru bedel ödeyenlerden eylesin.
    Rabbım bizi bu dünyadaki, ahiretteki iyilerden eylesin.


    YanıtlaSil
  27. Uzak zannediyoruz, o görüntülerin bize çok uzak olduğunu sanki hiç başımıza gelmeyeceğini… oysa açıkça beyan ediyorlar meselenin en ucunda bizim olduğumuzu.. ama hala bundan habersiz gibi davranmaya devam ediyoruz..

    YanıtlaSil
  28. Bazen gerçeklerler insana acı verir, Filistin gerçeği de acı veren en büyük gerçeklerden birisi. Bu gerçeğin farkında olmak....
    RAB' bimiz Filistinli kardeşlerimize destek olmayı hepimize nasip etsin...

    YanıtlaSil
  29. tepki vermek tepki verebilmek bir kas gibi. eğer o kaslar daha önce çalışmadıysa gerçekten ihtiyaç olduğunda da doğru tepki verilemeyecektir. kendi hayatımızda görüpte, görmezden geldiğimiz yerler büyük resimde akıbetimiz hakkında reaksiyon gösterebilmemizi sağlıyor. her şeyde olduğu gibi zulme dur deme nasibi bile bir hak edişle alaka.

    YanıtlaSil
  30. Her kesin safının belli olacağı günler bu günler.Helal olsun o ABD li askere safını seçti ve arkasına bakmadı bile nelerden vazgeçebileceğimize bir örnek teşkil etti ibret alana çıkarım yapabilene .Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  31. 'Senden de Filistinliler kadar nefret ediyorlar, sadece sıran gelmedi.' İş işten geçince mi sesimiz çıkacak, yoksa acımızı öne çekip kardeşlerimiz için de sesimizi çıkaranlardan mı olacağız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan sağlam kulak fonksiyonları varken de duymayaz bazen ...duyma eşiğinin üstünde ya da altında bir frekans ile ses gelince....

      İşte günümüzde de de insan gerçekler konusunda bu şekilde duyarsız...

      Sil
  32. Çok samimi bir yazı

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUYUDAN ANCAK KENDİ BAŞINA ÇIKABİLİRSİN

“İlaç kullanacak seviyeye gelmişsin Mert…” Son 5 yıldır bu cümleyi 3 defa duydum. Son 5 yıldır 3. kez kendimi burada, psikologla konuşurken buluyordum. Yine kendimi kuyunun dibinde hissediyordum. Bu hastalıktan kurtulalı henüz 2 sene olmamıştı ki davetsiz misafir yine hayatıma girdi. “Duyuyorsun beni değil mi Mert, ilaç kullanacak seviyeye gelmişsin dedim…” Sahi neydi beni bu seviyeye getiren? Psikoloğun ilaç kullanacak seviyeye gelmişsin dediği… Hem gerçekten ilaç işe yarıyor muydu ki? Benim bu sözde hastalığımı geçiriyor muydu, yoksa sadece tekrar yüzeye çıkana kadar hayatımdaki sorunların üzerini mi örtüyordu ? “Niye susuyorsun Mert? Daha önce ilaç kullandığında kendini iyi hissetmiştin, öyle değil mi?” Tabiiii… Kazan dairesindeki yangını bana haber veren uyarı sistemini kapatmamı ve hiçbir şey yokmuş gibi gemiyi kullanmaya devam etmemi sağlamıştı. Fakat kazan dairesindeki yangın devam ediyordu. Üstüne üstlük hiçbir şey yokmuş gibi güvertede güneşleniyordum. Gerçek anlam...

NET MİYİM?

Net miyim? Gerçekten, net miyim? Bu isteğime zıt olan her şeyi gözden çıkaracak kadar… Diğer seçeneklerimden vaz geçecek kadar… Seçenekler arasında kararsız kalmayacak kadar… Net miyim? Bunu istiyorum ama gerçekten istiyor muyum? Bunun karşılığında kurbanlar verebilecek miyim? Yoksa ufak bir pürüzle karşılaştığımda şikâyet etmeye mi başlayacağım? “ Aslında başka alternatiflerim de var ” diye düşünecek miyim? Diğer seçeneklerin, beni rahatlatan imkanların üzerini çizebilecek miyim? Bu isteğimde kendimi seçeneksiz bırakabilecek miyim? Hedefimi değil, o hedefe giderken ki yöntemlerimi çeşitlendirebilecek miyim? Baskılar geldiğinde yürümeye devam edecek miyim? Bütün dünya karşımda duruyormuş gibi hissettiğimde devam edebilecek miyim? Yoksa yapmam gerekenleri yarıda mı bırakacağım? O iyi bildiğim haz kaçamaklarına mı meyledeceğim? İnsan bedelini göze aldığı kararları vermelidir. Karar verirken etraflıca düşünmem gerektiğini biliyorum. Bu işin getireceği bedelleri tartmam gerek...

SEN BU DEĞİLSİN

Anlamak gerçekten çok zor! İnsanlar neden bu kadar moralsiz?   İnsanı cesaretlendirici tek bir sözcüğün yokluğu aslında o insanın ölümü. Ah insan bunu bir bilse. Eğer ki o övgüyü hak ettiğimizde o övgüyü kendimize almak yerine verebilsek ve şunu söyleyebilsek; ”Sen iyilik için nihai güçsün”. Eğer sen öyle olmak istersen. Demiri hiç kimse yok edemez kendi pası hariç. İnsanı da kimse yıkamaz, kendi düşünceleri hariç. Bir insan kendiliğinden öfkeliyse, kendi iç huzurunu sağlayamadıysa, o insan yorgundur. O insan beklenmedik tepkilerle başkalarının kalbini kırandır. Aslında o dışarıya değil kendisine öfkelidir. Sokaklarda yorgun yorgun dolaşan insanlar görürüz. Aslında insanın enerjisi dışarıda çalıştığı her türlü işe yetecek kadar yüksektir. Bazı insanlar ne kadar ağır iş yapsalar da enerjikler ve mutlular. Peki neden? Çünkü potansiyelinin farkında ve kendisiyle barışıklar. Fakat, sen kendinle barışık olmadığın sürece olumsuz düşüncelerden çıkamıyorsun. Başımı alıp gideceğim diyor...