Her
mazlum kendi zalimini oluşturur…
Hayatının bir yerlerinde güçsüz düştüğü anlar olur insanın. Gücümüzün yetmediği yerdeki tepkilerimiz nasıldı? İlk mazlum olduğumuz yerden sonra elimize geçen güçle nasıl davrandık? Okuldaki çocuklardan dayak yiyip bahçedeki köpek yavrusundan hıncımızı aldığımız noktaya bakarak başlamalı insan. Ya da iş yerindeki müdürümüze karşı susmalarımız ve iş arkadaşlarımıza adaletsiz iş paylaşımı yaparak sesimizi yükselttiğimiz yere mi bakmamız lazım? Evdeki huzursuzluğun, eşimizle olan kötü ilişkimizin sebebi neydi? Çocuklarımız… Gücümüzün yettiği evladımıza mı yükseldi sesimiz…
Her
şey her şeyle ilişkili…
En güçsüz olduğumuz yerdeki
tepkilerimiz, güçlü olduğumuz yerdeki merhametimizi belirler. Beş kişi iken bir
adama dayak atmak mı marifetimiz… Yoksa savunmamız gereken kişileri, değerleri
korurken yalnız kaldığımızda duruşumuzu sergilemek mi kıymetli olan. En korktuğu yerde verilmesi gereken tepkiyi
vermek cesur yapar insanı. Aslında cesaretimiz arttığında gücümüzün olduğu yerde
merhametimiz artar. Ölçümüz varsa israf etmeyiz, aşırıya kaçmayız bu hayatta…
Gücümüzün arttığı yerde güç israfı zalimleştirir insanı… Cesaretinin kırıldığı
yerde mazlum olmaya başlar insan.
Hayatta sınırları olmalı insanın…
İnsan sınırını koruyamazsa mazlum konuma düşer. Ya da sınırını aştığı yerde zalim olmaya başlar. İnsanoğlunun yaradılışında denge var. Her ilişki, her iletişim dengede başlar. Çevremizde baktığımız her güzel ve iyi ilişkide denge var. Her avantaj dezavantajı ile var edilmiş. Durağan olmayan insanoğlunun değişkenlik gösteren hayat çizgisinde, denge boyutunda gizlenmiş başarı ve mutluluğu. Bir yerlerdeki mazlum konumunu değiştirdiğinde, farkına varmadan zalimleştiği bir yeri düzelir hayatında. Gücü varsa sakınmalı insan zarar vermemek için. Ve sabretmeli kendinden güçsüze, merhamet gösterebilmeli. O zaman hayatında adaletsizliğe uğradığı yerde düzelmeler başlar. Adalet hak edene hak ettiğini hak ettiği zaman hak ettiği ölçüde vermektir. Adaletli algıladığında dengeye gelir insan… İşte o zaman hayattaki ilişkilerimizde aktarımımız adaletli olur…
POWER MAKES PEOPLE CRUEL
Every
oppressed creates own oppressor.
At some point in our life, there are moments when we feel
powerless. How did we react when we were powerless? How did we behave with the
power we had after the first time we were oppressed? One should start by
looking at the point where we were beaten up by the kids at school and took our
anger out on the puppy in the street. Or should we look at the place at work
where we raised our voices against our manager and unfair division of labor to
our coworkers? What was the reason for the unrest at home, for our bad
relationship with our spouse? Our children.... Did we raise our voices when we
were strong and they were weak, too....
Everything
is related to everything...
Our reactions at times when we are the weakest, determine our
compassion when we are strongest. Is it our ingenuity to beat a man when there
are five of us... Or is it that matters most; to show our stance when we are all by
ourselves, while protecting the people
and values we need to defend. Giving the
reaction that needs to be given where one is most afraid makes one brave. In
fact, when our courage increases, our compassion also increases in areas of
life where we have power. If we have rules, we don't waste things that are
given, we don't overdo things in this life... Wasting power where our power
increases makes a person cruel...Where one's courage is broken, one starts to
be oppressed.
One
must have limits in life...
If a person fails to maintain his limits, he becomes an
oppressed person. Or where he exceeds his limit, he becomes an oppressor. There
is balance in the creation of human beings. Every relationship, every
communication starts in balance. There is balance in every beautiful and good
relationship we look around us. Every advantage is created with its
disadvantage. The success and hidden in the balance dimension in the changing life
line of non-static human beings. When the oppressed somewhere changes position, a part of his/her life where he/she
has become cruel without realizing it improves. If one has the power, one
should avoid doing harm. And should be patient and show mercy to those weaker
than himself.
Then improvements begin in the parts of his life where he
has suffered injustice.
Justice is
to give to those who deserve what they deserve, when they deserve it, to the
extent they deserve it... When a person perceives justice, he comes to
balance... then our transmissions in our relationships in life will be just...
Ellerinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş. İnsan güçlü olunca bu gücü kendinden bilip sanki hep öyle kalacakmış gibi etrafına zalimleşiyor. İnsanı tanıyamaz oluyoruz.
YanıtlaSilEllerinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş. İnsan güçlü olunca bu gücü kendinden bilip sanki hep öyle kalacakmış gibi etrafına zalimleşiyor. İnsanı tanıyamaz oluyoruz.
YanıtlaSilgücümüzü ayarlayabilmek, hem güçlü hem merhametli olabilmek... Zor ama kıymetli... O şekilde olabilme ümidiyle...
YanıtlaSilFarkındalık oluşturan makale için, teşekkürler 🌻 kaleminize kuvvet olsun
YanıtlaSilSonuca ulaşmak marifet ama o başarıyı kontrol etmek olgunluk gerektirir. Teşekkürler güzel yazı için:)
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, elinize sağlık…inşAllah adaletli olabilen, güçlü yerine merhametli olabilmeyi başarabilenlerden oluruz…
YanıtlaSilGüç dengesi ne kadar önemli... Elinize sağlık...
YanıtlaSilBu ölçüde yaşasa gayet amacına uygun yaşar sahi neydi insanın amacı? Mutlu ve başarılı olmakmıydı?
YanıtlaSilCesareti korkusuzluk sanmıştık, oysaki korkmamıza rağmen haklı olduğumuz yerde hakkıyla davranabilmekmiş. Teşekkürler..
YanıtlaSilKaleminize sağlık...
YanıtlaSilTebrikler, çok başarılı.
YanıtlaSilKaleminize sağlık, güç ve merhamet karizmatik bir ikilidir
YanıtlaSilEn korktuğu yerde verilmesi gereken tepkiyi vermek cesur yapar insanı…
YanıtlaSilCesaret korkmamak değil, korkularına rağmen adım atabilme beceresi…
Merhamet ve Gücü bir arada taşıyanlardan olmak ümidiyle
Kaleminize sağlık..🌸
İşte mazlum ve masumun farkı... Biri mücadele ederken, diğeri: "Neden bunlar başıma geliyor?" deyip kendi zalimini oluşturan... Biri cesaret gösterirken, "Gözümün gördüğünden korkmam." derken, belki o kadar olmasa da:) en azından bunu bir miktar kanıtlamaya çalışırken; diğeri: "Neden beni korumuyorlar? Neden ben yalnız bırakıldım?" diyen...
YanıtlaSilMasumlaştıracak kadar samimiyet ve özgüven; özüne güvenden, duadan geçiyor. Fiziksel olarak en güçlümüz bile tıkanıyor bazen. Başarılı askerlerin sürekli ağzından düşmeyen cümle: "Zihinsel güç bedensel gücü yener, çünkü zihnin sınırları yoktur." Zihnimizi iyi şeylerde zorlamamızı, belki yormamızı sağlayacak dualarda buluşmak dileğiyle...
Nicely put! Great piece of writing to share with. Might be hard to accept but requires some time to grasp. Many thanks for this great work
YanıtlaSilExcellent🤗
YanıtlaSilHerseyin herseyle iliskili oldugu bir zamanda, adaleti gerçegiyle yaşayıp, dengede olabilmek ümidiyle...
YanıtlaSilMazlum ve Zalim ne kadar yan yana ?
YanıtlaSilHiç adaletli bakmıyoruz ki hayata, çok sesi çıkana farklı davranıyoruz az sesi çıkana farklı. Dengede adaletli bir bakış açısına sahip olmak dileğiyle. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilDoğru şekilde kullanılmayan gücün zararını çok güzel anlatmışsınız.
YanıtlaSilEn güçsüz olduğumuz yerdeki tepkilerimiz, güçlü olduğumuz yerdeki merhametimizi belirler. Çok kıymetli..
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık.
YanıtlaSilBaktığımız zaman genelde insanlar ben zengin olayım şöyle yapmam, tanınmış olayım böyle yapmam ve bunun gibi örnekler verirler ama zengin olduklarında veya şöhret olduklarında ilk işlerinden biri eşini boşamak oluyor veya insanlarla iliskilerini koparıyor bu güç onları zalimleştiriyor
Hem güçlü hem merhametli olmak, ve üstünü örtebilmek, asıl güç bu olsa gerek...
YanıtlaSilGücü kendinden bilen insan zalimleşir, oysa insan çok acizdir, insan hayatta herşeyin sadece ve sadece emanetçisi olduğu gibi gücün de emanetçisidir. Bunu bilmek ve buna göre davranmak gücün elinde kalmayacağının da farkında olmaktır.
YanıtlaSilHem güçlü hem merhametli olabilme duasıyla.
YanıtlaSilElinize sağlık.. Hem güçlü olmak, hem de merhametli olmayı başarmak ne kadar zor ve ne kadar güzel bir ölçü… Sınırları olmayanın yapamayacağı da bir o kadar kesin…
YanıtlaSilInsan sınırlarını aştığında problem yasiyor hayatta. Cok faydalı bir yazı teşekkürler
YanıtlaSilYazıda verilen ölçü, birçok kişinin ulaşmayı başaramadığı bir ölçü. Kişide güç varsa ve egosuna rağmen bunu kullanmamayı seçiyorsa o zaman o gücün bir anlamı oluyor. Bir nevi o gücünü göstermemeyi, sessiz kalmayı seçiyor. İçinde 10 birim var, dışarıya 2 gösteriyor. Gücüyle böbürlenmediği için hayat ona daha da güçlenme hakkı veriyor.
YanıtlaSilÖlçü, sınır, kıvam durumunu bir anlasam…
YanıtlaSilGüzel ölçü emeğinize sağlık
YanıtlaSilHep güç isteriz peki merhametimiz yeterli mi o güç için?
YanıtlaSilHer firavun kendi Musa sını hak eder
YanıtlaSilEllerinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilMerhametin olmadığı yerde güçlü olmak tehlikeli..
YanıtlaSilKaleminize sağlık… İnsan güçlenmeli, güçlendiği kadar da merhametli olabilmeli… zor olan da bu…
YanıtlaSilİnsana iyi gelen adalet insan hem kendine hem etrafındakilere adil davranınca kıvama geliyor ve bir birini etkileyerek devam ediyor.
YanıtlaSilEllinize sağlık,
YanıtlaSilinsanlığın var olduğundan beri en önemli sınavlarından birini ele almışsınız.
Zülüm edene Zalim denir, gücü yani imkanları kötüye kullanan. Zorba ise sahteyi (yanlışı) zorla yaptırana denir. Burada anladığım kadar ikisinden de bahsediyorsunuz.
O vakit eğer insan gücü, imkanı kendinden bildiğinde kesinlikle Zalimleşir, hatta Zorba olur.
Anca gücü ve imkanları Allah'tan verilen bir lütuf olarak, emanet olarak verildiğini anlayan merhametli olabilir.
Herşey herşeyle ilişkili, ilmek, ilmek birbirine bağlı. Birine dokunduğunda diğeri eline geliyor. Buda nerede eksik nerede fazla olduğunu görmeni sağlıyor. O zaman hayat adaletsiz değil insan adaletsiz davranış gösterebiliyor... Elinize ssğlık güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilKaleminize sağlık.
YanıtlaSilZalim olmak sikintili is
YanıtlaSilİnsan egosuna yenilir elindeki gücü sınırsızmış gibi ya da aynı tepkilerin bir gün kendi karşısına çıkacağını düşünmek istemezse kontrol edemediği o güç o insanı zalimleştirir. halbuki yaratılan her şey bir denge üzerine yaratılmıştır dengeyi bulduğunuz anda bunu ister doğada uygulayın ister insanlar arasında uygulayın ya da otoritenizi yetkiniz kullanırken uygulayın değişen hiçbir şey olmayacaktır sonuçta kişinin içindeki o zalimlik duygusu açığa çıkacaktır bu da sonuçta onun yalnızlaşmasına sebebiyet teşkil eder o sebeple insanoğlu her ne şekilde olursa olsun haksızlığa dahi uğrasa sabretmesini bilmeli zalimlikten uzak durmalı yazı çok güzeldi teşekkür ederim .
YanıtlaSilYüreğinize sağlık
YanıtlaSil👏🏻👏🏻👏🏻
YanıtlaSilİnsan güçlendikçe daha merhametli olmalı. İlmi olan böyle davranırken cahil insan zalimlik yapıyor.
YanıtlaSilGüç ölçülüyse güzel aksi takdirde zalimliğin ana kapısı..
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel yazı olmuş 👏🏻
YanıtlaSilGüç iyiye yakışan bir şey. O güc hak edende olmalı, kalmalı. O zaman merhamet edebiliyor.. dengeyi koruyabiliyor. Bir aile reisi de boyle, lider de, iş hayatındaki süreçlerde de.
YanıtlaSilMerhamet ve güç, mazlum ve zalim ne guzel anlatilmiş zitliklar...Güçsuzken verdigin tepki guclu iken verecegin tepkiye bağlı..
YanıtlaSilArada gizlenmiş çok güzel anlatımlar var... Yazıyi copy yapip ara ara okuyacagim. Teşekkür ederim bu gerçekleri guzel ve sade anlattiģiniz icin
Ben de biraz biçimsel değerlendirme yapayım :) O kapak fotoğrafını nerden bulduysanız süper olmuş. Ellerinize sağlık 😍
YanıtlaSilAdaletli algıladığında dengeye gelir insan…
YanıtlaSilGücü varken merhametli olabilenlerden. Yönetemeyeceği güçten sakınanlardan olmayı Rabbim nasip etsin.
YanıtlaSilHos olmus tatli bir yazi
YanıtlaSil