Günlerimiz, saatlerimiz ve hatta her anımız bir amaç uğruna hareket etmekle geçiyor. Kimisi para kazanmak için kalkıyor yatağından, kimisi sevdiği insanla buluşmak için, kimisi ise kahvaltı keyfini yaşamak için. Hayatta bizi canlı ve hareketli tutan isteklerimizdir. Hiçbir amacı, hiçbir isteği olmazsa yatağından bile kalkası gelmez insanın. Dolayısıyla insan amaçları doğrultusunda adım atar sürekli. Burada önemli olan bu adımların hangi yöne gittiğidir. İnsanlar andaki keyfe ve acıya odaklandıklarında adımların kendisini nereye götüreceğini düşünemez oluyor. Bir tümsek ile karşılaştığında bunu aşmak yerine yönünü değiştirebiliyor. Böylelikle amacından sapmış oluyor insan. Adımlarımız amacımıza gitmiş olmuyor ve işte insanoğlu yeryüzünde böylelikle oyalanmaya başlıyor. Oysa yolun başında bir amacımız vardı ve adımlarımız o yöndeydi. Bu adımlar insanı doğruya yada yanlışa, faydalıya yada zararlıya götürür. Her insan varış çizgisini kendi belirler bu hayatta....