Her mazlum kendi zalimini oluşturur… Hayatının bir yerlerinde güçsüz düştüğü anlar olur insanın. Gücümüzün yetmediği yerdeki tepkilerimiz nasıldı? İlk mazlum olduğumuz yerden sonra elimize geçen güçle nasıl davrandık? Okuldaki çocuklardan dayak yiyip bahçedeki köpek yavrusundan hıncımızı aldığımız noktaya bakarak başlamalı insan. Ya da iş yerindeki müdürümüze karşı susmalarımız ve iş arkadaşlarımıza adaletsiz iş paylaşımı yaparak sesimizi yükselttiğimiz yere mi bakmamız lazım? Evdeki huzursuzluğun, eşimizle olan kötü ilişkimizin sebebi neydi? Çocuklarımız… Gücümüzün yettiği evladımıza mı yükseldi sesimiz… Her şey her şeyle ilişkili… En güçsüz olduğumuz yerdeki tepkilerimiz, güçlü olduğumuz yerdeki merhametimizi belirler. Beş kişi iken bir adama dayak atmak mı marifetimiz… Yoksa savunmamız gereken kişileri, değerleri korurken yalnız kaldığımızda duruşumuzu sergilemek mi kıymetli olan. En korktuğu yerde verilmesi gereken tepkiyi vermek cesur yapar insanı. Aslında cesaretimiz arttığı...